Laboratuvar Ortamında Robotiğin Faydaları

473 kez görüntülendi

Sponsorlu Bağlantılar

Laboratuvar robotları, bir görevi otomatikleştirmek veya teknisyenin bir görevi tamamlamasına yardımcı olmak gibi belirli bir amaca hizmet etmek üzere özel olarak tasarlanmış çeşitli robotların kullanımını ifade etmektedir. Laboratuvar robotları, son on yılda birçok gelişmeyle birlikte çeşitli endüstrilerde kullanılmaktadır. İmalat ve otomotiv gibi sektörler, sektöre özgü robotik kullanımından büyük fayda sağlamaktadırlar.

Bununla birlikte, medikal sektör ve eczacılık en çok fayda sağlamış sektörler arasında sayılabilir. 30 yılı aşkın bir süredir, laboratuvar robotları tıp endüstrisindeki biyolojik ve kimyasal laboratuvarlar için tasarlanmakta ve uygulanmaktadır. 1980’lerde, üroloji cerrahisinde programlanabilir evrensel montaj makinesi (PUMA) ile ilk robot cerrahiye yardımcı olmak için kullanılmıştır. 1980 ‘ler den bu yana pek çok gelişme olmuştur ve sayısız görev için birçok yeni robot yaratılmıştır.

Bu yeniliklerin en gelişmiş ve yaygın olarak kullanılanlarından biri, cerrahiyi kolaylaştırmak için minimal invaziv bir yaklaşım kullanan, küçük insizyonlarla hastaya küçük bir 3D kamera ve minyatür cerrahi aletler yerleştirerek, cerrahın uzaktan çalışmasına izin veren da Vinci robotu dur. Son raporlar, laboratuvar robotik pazarının, laboratuvar robotiklerinin satın alınması ve kullanımının sektörler genelinde arttığını, laboratuvar robotiklerinin maliyetinin azaldığını göstermektedir.

Laboratuvar Robotlarını Kullanmanın Avantajları

Laboratuvar Ortamında Robotiğin FaydalarıLaboratuvar robotları kullanıcıya ve tıbbi alana çeşitli avantajlar sağlar. İlk olarak, laboratuvar robotları, insanlar için güvenli olmayan ortamlarda çalışabilir, bu da tehlikeli kimyasallarla çalışmaktan, zorlu çevre koşullarına dayanmaya kadar değişen bir durum olabilir. Bu, daha fazla zaman alacak veya işçiler için tehlike yaratabilecek robotlar olmadan mümkün olmayan deneylerin ve çalışmaların yapılmasına fırsat vermektedir. Laboratuvar robotlarının en büyük avantajı, verimliliği arttırmasıdır ve bu birkaç yolla elde edilir.

Yukarıda belirtildiği gibi, robotlar tehlikeli kimyasallarla kolayca çalışabilir. İnsanlar tarafından tehlikeli kimyasallar içeren görevler, görevi yavaşlatabilecek çok sayıda güvenlik protokolü gerektirirken, robotlar aynı önlemlere gerek duymadan çalışabilirler. Robotiklerin diğer avantajları, insanlara ve robotlara kıyasla yorulmamalarıdır ve bu da yorgunluktan kaynaklı insan hatalarını ortadan kaldırmaktadır. Robotlar, bir görev tekrarlanırsa dinlenmeye, yorgunluk veya sıkıntıdan etkilenmeden aynı hızda ve tutarlılıkta çalışmaya devam etme yeteneğine sahiptirler. Robotlar daha hızlıdır, böylece insanla aynı görevleri daha kısa sürede yapabilme kabiliyetiyle verimliliği arttırırlar.
Son olarak, robotlar insanlardan işleri devr alabildikleri için üretkenlik daha da artırılır ve bu da işletmenin diğer alanlarına yeniden konuşlandırılabilir. Daha verimli malzeme kullanımı nedeniyle robotlar tarafından insanlara kıyasla daha az atık üretilmektedir. Durum böyle iken robotların maliyeti zaman içinde pahalı olabilirken atık azaltılması verimliliğin artırılması ve (bir maaş gerektirir) insanlar üzerindeki bağımlılığını azaltarak tasarruf edilebilir. Laboratuvar robotlarının kullanımının geleceğe doğru artmaya devam etmesi ve laboratuvar robotiklerinin yeteneklerini arttırarak farklı ihtiyaçları karşılamak için yenilikler yapmaya devam etmesi beklenmektedir.
Geliştirilmiş görüntüleme ve dokunmatik sensörler laboratuvar ayarlarında değerli bir seçenek sağlayabilir. Bu laboratuvar robotlarının çok hassas ve dikkatli bir şekilde çalışması için gelişmiş sensörler gerekir.

Cornell Üniversitesi’nin Organik Robot Laboratuvarında, bir sıra domatesle yolunu hisseden insan benzeri bir el, laboratuvardaki görevleri otomatikleştirmek için yeni yaklaşımlar açacaktır. Bu robotik el Cornell Üniversitesi (Ithaca, NY) mekanik ve uzay mühendisliği yardımcı doçenti Robert Shepherd ve Organik Robot Laboratuvarı’ndaki meslektaşları tarafından tasarlanmıştır. Yumuşak sensörler bu laboratuvardaki araştırmanın bir parçasını oluşturmaktadır ve örneğin, dielektrik elastomer sensörleri, robotik eldeki gibi dokunsal bir arayüze izin vermektedir. Shepherd’ın ekibi 3D, büküldüklerinde bile hissedebilen sensörler oluşturmak için kapasitörleri yumuşak malzemeler üzerine yazdırmaktadır. Parmaktakilere benzeyen sensörler oluşturmak neredeyse bilim kurguya benzemektedir. Bununla birlikte, gelecekte laboratuvar robotiklerinde ortaya çıkan sensörlerin bazıları, aynı derecede şaşırtıcı yerlerden gelebilir.

Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.


Yukarı Çık