Detoks Nedir? Detoks Nasıl Yapılır?

447 kez görüntülendi

Sponsorlu Bağlantılar

Detoks nedir?

Havalar ısınıyor. Tüm doğa gibi bedenimizin de yenilenme zamanı. Kışın yarattığı tüm kasveti, hava kirliliği, ısınmak için yenilen yağlı ve şekerli yiyeceklerin tüm toksinleri ve ağırlığını üzerimizden atmak istiyoruz. Yavaş yavaş içimiz ısınıyor, yüreğimiz kıpırtılı ve yenilenme heyecanı içinde. Ama bazılarımızda ise şikâyetler aynı:

‘Her zaman yorgunum, fazla kilolarım var, sürekli başım ve eklemlerim ağrıyor ama doktorlar bir şey bulamıyor, nerdeyse her ay soğuk algınlığı veya nezleye yakalanıyorum, kabızlık ve sindirim problemlerim var, tansiyonum yüksek, adet öncesi inanılmaz gerginlik hissediyorum, her şey bana alerji yapıyor’ diyorsanız; fazlaca alkol tüketiyor, kahve ve sigara kullanıyor, fazlaca fast food yada yağda kızarmış yiyeceklerle besleniyorsanız detoksifikasyona ihtiyacınız var demektir.

Modern yaşam ve gelişmiş teknolojilerin hayatımıza neler kattığından çok neler aldığına odaklanmalıyız artık. Kimyasal atıkların kirletmediği su ve hava bulmak nerdeyse imkânsız hale geldi. Kanuni yaptırımlar hem yetersiz hem her gün henüz yaşamı tehdit etme özelliği ortaya çıkmamış bir sürü yeni toksik kimyasallar piyasaya sürülüyor. Her gün bunlara maruz kalıyor ve vücudumuza alıyoruz, pek çoğu yağda eridiğinden vücudumuzda depoluyoruz.

Vücudumuzun bu toksinleri uzaklaştırma yeteneği var, yani genel bir iyilik halimiz varsa bunun işlediğini düşünebiliriz.

Detoks nedir?

Alınan bu toksinlerin dokularımıza zarar vermeden atılmasına detoksifikasyon, kısaca detoks denir. Toksinlerin hepsi dışardan alınmaz. Vücudumuz da bu zararlı maddeleri yaşam tarzımıza bağlı oluşturabilir. Vücudumuzda iki farklı detoks sistemi vardır. Birincisi antioksidasyon sistemi, ikincisi ise karaciğerin detoksifikasyon görevidir.

Antioksidasyon: Enerji sağlamakta temel madde oksijendir. Tüm hücrelerin buna ihtiyacı var, örneğin beyin hücreleri en fazla 3 dakikalık bir oksijensizliğe tahammül edebilir. Kötü haber radyasyon, kirlilik, virüsler, ilaçlar ve sigara gibi etmenlerle zehirli bir bileşik olan oksijen radikallerine dönüşür (serbest radikaller) ve bunlarda dokulardaki hücrelere kolaylıkla bağlanır. Bu bağlanma elektron alışverişi ile olur ve domino etkisi dediğimiz diğer bağlanmaları da tetikler. Basit bir benzetmeyle ısırılmış bir elma nasıl açık havada çürüyorsa hücrelerde öyle yıpranır ve yaşlanır.

İyi haber ise bu hasarları önleyecek bir sistemimiz var. Tek yapmamız gereken bu çürümeyi baştan engelleyecek besin eklerini almak. Bu temel besin ekleri C, E ve B2 vitaminleri, biflavinoid, beta karoten, glutatyon, selenyum ve çinkodur. Bu maddelerin hepsi aynı anda zincirleme bir görev yaparak bu radikalleri organizmadan uzaklaştıracak hale getirir. Yani bu besin eklerini hep birlikte ve uygun miktarlarda almalıyız.

Birçok kronik hastalık bu oksidasyon stresine bağlıdır. Bu da bazılarımızın neden çabuk yaşlanıp bazılarımızın genç kaldığını açıklar. Hem fiziksel hem psikolojik stres bu toksinlerin artmasına ve vücudun bu maddelere ihtiyacının artmasına neden olur.

Karaciğer detoksifikasyonu: Detoksifikasyonun diğer önemeli aşaması ise karaciğerde olur. Karaciğerde bulunan birçok enzim değişik yollarla vücuda giren toksik maddelerin atılımını sağlar. Toksinler önce vücuda zararsız veya daha az zararlı ara formlara dönüştürülür, sonra parçalanır. Birçok toksinin yağda erime özelliği vardır. Bazıları bağırsakla atılırken bazıları da suda eriyen hale getirilir; böylece böbrekten atılması sağlanır.

Bu iki aşamalı detoksifikasyonun ikinci aşamasında gereken enzimlerin çoğu vitaminler, mineraller ve amino grup asitlerden sağlanır. Bu maddelerin yetersiz olması durumunda oksijensiz serbest radikaller ortaya çıkar. Bu serbest radikaller toksinin kendisinden bile daha zararlı olabilir.

Bu maddeler endokrin (Hormonal) sisteme (tiroit, böbreküstü bezi ve pankreas bezleri) , bağışıklık sistemine ve sinir sistemine zararlı etkileri vardır.İyi haber ise bu ikinci detoks sürecinin yeterliliğinin çok basit testlerle ortaya konulabilmesidir.

Sonuçta vücudumuzda birken bu toksinleri uzaklaştırmanın yani DETOKS un üç temel şartı var. Bu toksik maddeleri olabildiğince almamak, alınan yada yanlış beslenme yada hayat tazı nedeniyle vücudun oluşturduğu bu toksinleri vücuttan uzaklaştırmak ve bunu sağlayan temel organ olan karaciğerin yükünü azaltacak beslenme şeklini oluşturmak.

Detoksa Başlamak

Yıllardır edindiğimiz yeme ve davranış alışkanlıklarını bir anda değiştirmek hiç kolay değil. Detoks tarzı yaşama geçmek ancak zaman içinde ve aşamalarla olabilir. Örneğin sigara ve alkol kullanıyorsak bunları bırakmak zaman ve sabır gerektirir. Aynı anda sert detoks rejimleri ne de başlamak tamamen isteğimizi kırabilir. Bunun için ani değişikliklerden ziyade önce hafif bir detoks diyeti ile başlamak daha sonra egzersiz, sonra sigara bırakmak vs gibi hafif programlarla başlayıp daha sonra orta ve ağır programlara geçmek en doğrusudur.
Sağlıklıysak arada sırada et, şeker vb toksifiye (zehirli)besinleri küçük porsiyonlar halinde tabi ki alınabilir. Ama ulaşılmak istenen nokta detoks genel prensiplerini bir hayat tarzı olarak benimsemek ve alışkanlık haline getirmektir. Bunun için birkaç öneri:

Zamanlama: İlkbahar ve sonbahar başlangıçları bunun için ideal bir dönemdir. Çünkü bu dönemlerde stres seviyemiz diğer dönemlere göre daha azdır.
Egzersiz: Ağır egzersizler vücutta serbest radikal dediğimiz toksinlerin artmasına sebep olduğu halde hafta boyu toplam 2 saat altında yapılan egzersizler toksinlerin atılımında çok yararlıdır. Yani günde 15 dakika hafif nefesiniz kesilecek ve terleyecek kadar spor yapın hepsi bu.

Masaj: Lenf dolaşımını hızlandırarak toksinlerden kurtulmada çok yararlıdır. Bunun için yumuşak bir fırçayla yapacağınız kuru deri masajı veya uzman ellerle yapılan masajlar çok yararlıdır.

Akupunktur: Diyeti uymakta güçlük çekiyorsanız ya da açlıkla ilgili yan etkileri(halsizlik, sinirlilik baş ağrısı, baş dönmesi, mide ağrısı vb.) hissediyorsanız, sigara bağımlılığınız varsa ve stresli bir yapınız varsa tüm bu sorunları çözmekte çok etkin ve yararlı bir yöntemdir.

Sauna: Eğer kalp, böbrek hastalığınız yoksa ve hamile değilseniz kullanacağınız harika bir detoksifikasyon yöntemi. Terlediğinizde ağır metallerde dâhil bütün toksinlerinizi atar.
Deniz tuzları: Toksinleri atıcı diğer bir yöntemdir. Küvetinize bir miktar atın ve yarım saat dinlenin. Sonra duş alın.

Yoga: Kan akımını düzenleyen, organlardaki toksinleri salan ve ruh zindeliğinizi sağlayarak vücut uyumunuzu düzenleyen ve stresini önleyen özellikleriyle detoks programınıza güç katacaktır.

Detoks takviye gıda ekleri: Önceden de belirttiğimiz oksijenlenmeyle oluşan serbest radikalleri bağlayıp vücuttan uzaklaşmasını sağlayan maddelerdir. Burada ki önemli nokta bunların her birinin birlikte alınma gerekliliğidir, küçük dozlardan başlanmalı.

Vitamin C 500–2000 mg
Vitamin A 5000–7500 IU
Beta karoten 15000-30000IU
Bioflavonoid 200-1000mg
B vitaminleri ( B1,B2,B3,B5,B6,B12,Folik asit)
Mineraller ( çinko, manganez, bakır, molibden, selenyum)
Aminoasitler (L-sistein, L-glutatyon, L-metionin)
Bitkiler ( sarımsak, silimarin /deve dikeni sütü/, ginko bilboa, kafeinsiz yeşil çay, keten tohumu )

Enema (lavman): Bağırsaklar toksinlerin atıldığı temel yollardan biridir. Çok eski bir teknik olmasına karşın detoks önemi son 10 yıldır artmakta ve kullanılmaktadır.

Detoksun Sakıncalı Olduğu Durumlar

Çocuk ve yaşlıların, ciddi kronik hastalığı olanların, alkol ve madde bağımlısı olanların; ilaç, ağır metal veya radyo aktiviteyle zehirlenmiş olanların ve tabi ki hamile ve emziren annelerin detoks uygulaması sakıncalıdır.

Detoks Diyeti

  • Yiyecekleri iyice çiğneyin
  • Yemek öncesi ve sonrası birkaç dakika rahatlayın
  • Rahat bir oturma pozisyonunda yiyin
  • Önce buharda pişmiş veya kaynatılmış taze sebze ve yeşillikler yiyin
  • Akşam yemeğinden sonra sadece bitki çayları tüketin

Detoks Diyet Menüsü

Sabah;

Kalkar kalkmaz iki bardak su (iyi su: filtre edilmiş ya da kaynak suyu,) , bir bardak içine yarım limon sıkılmış su içilmelidir.

Kahvaltı: Bir tane oda sıcaklığında meyve, elma, şeftali, muz, yeşil limon olabilir. İyice çiğneyin
Yarım saat sonra bir kâse pişmiş tahıl özellikle darı, koyu pirinç, kabuklu ya da kabuksuz buğday, çeşitli meyve ya da yeşilliklerle tatlandırabilirsiniz.

Öğle yemeği

Bir iki kâse haşlanmış ya da buharda pişmiş sebze, yeşil fasulye, brokoli, karnabahar, havuç, pazı, lahana, ıspanak, domates, soğan, sarımsak

Akşam yemeği

(öğlenin aynı) Bir iki kâse haşlanmış ya da buharda pişmiş sebze, yeşil fasulye, brokoli, karnabahar, havuç, pazı, lahana, ıspanak, domates, soğan, sarımsak

Ara öğünler

Bir ya da iki fincan sebze suyu, bir meyve

Gece

Sadece bitki çayları içilmelidir.

Kendinizi halsiz hissetmemek, genel stresinizi azaltmak ve düşük kaloriyle baş edebilmek için akupunktur önerilir. Gerekirse öğleden sonra çok az miktarda protein içeren yiyecekler yenilebilir, balık, tavuk, kuru fasulye, mercimek gibi. Biraz kalori yükseltmek istenirse fırında patates, tuzsuz fıstık ve çeşitli tohumlar eklenebilir.Günde en az 10 bardak ılık ya da oda sıcaklığında su tüketilmeli taze meyve suları yarı yarıya sulandırılmalıdır.

Detoks Sırasında Kaçınılması Gereken Yiyecekler

  • Şeker
  • Süt ürünleri ve yumurta
  • Buğday ve glüten içeren yiyecekler
  • Mısır
  • Kafein
  • Alkol, çikolata, katı yağlar
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.


Yukarı Çık