Su Altında İletişim Sağlanabilir Mi?
İletişim her ortamdaki varlığımız için hava kadar su kadar hayati bir ihtiyaçtır. Karada geçen binlerce senelik insanlık serüveninin geldiği günümüzde iletişim teknolojileri o kadar gelişmiştir ki insanlar tek tuşla dünyanın bir ucundan bir ucuna anlık iletişim kurabilmekteler. Gelişen insanlık medeniyetinin bugünkü seviyelere erişmesinde iletişim teknolojilerindeki bu rol köşe taşı önemdedir. İnsanoğlunun karada ulaştığı bu seviye mevzu su altı olunca adeta taş devri metotlarına dönmektedir. Her ne kadar denizaltılar ve diğer robotik araçlar arasındaki iletişim çeşitli ekipman ve araçlarla sağlansa da birebir iletişimde varılan teknoloji hala çok ilkel sayılır. Zira bize karada her çeşit iletişim kolaylığı tanıyan radyo frekansları, wi-fi, mobil telefon, İnternet, mikrodalga tabanlı sistemler su altında işe yaramazlar.
Bu yazımızda su altında temel iletişim teknolojileri ve metotlarına geniş bir perspektiften bakmaya çalışacağız.
Konuşmak
Ses su altında havadakine kıyasla dört kat daha hızlı yayılır. Bu durumda akla ilk gelen sesle su altında daha rahat ve hızlı iletişim kurulabileceğidir ancak durum bunun tam tersidir
çünkü ses su altında yayılırken suyun yoğunluğu ve çeşitli diğer karıştırıcı unsurlardan ötürü ses dalgaları dağılır ve ortaya tuhaf sesler çıkar. Bununla birlikte su altında konuşarak iletişim kuramamanın temel sebebi ağza dolan suyun boğaz/boyun ve ses tellerinde yarattığı gerilim ve basınçtan ötürü ses tellerinin etkisizleşmesidir.
Koku
Su altında koku moleküllerinin etkisiz olduğu bilinen bir gerçektir. Bu anlamdaş deniz canlılarının da kokuyu temel bir iletişim vasıtası olarak kullanmadıklarını görürüz.
Işık
Işık su altı iletişimde akustik ses dalgalarından sonra en çok üzerinde çalışılan iletişim yollarından biridir. Işık, günümüzde özellikle gece dalışlarında etkin bir şekilde kullanılmakla birlikte etkin ve uzun mesafeli iletişimler için deneysel olarak yürütülen çalışmaların da merkezinde yer alır. Bu alanda ülkemizde Bahçeşehir Üniversitesinin yürüttüğü projeler medyada çeşitli şekillerde yer almıştır. Bahçeşehir Üniversitesi ARGE ve İnovasyon Projeleri Birimi tarafından geliştirilen ve Su üstü ve Su Altı Elektro-Optik (ışıkla haberleşme) Haberleşme Sistemi olarak isimlendirilen proje Bodrum Limanı’nda test edilmiş ve medyaya açıklanan sonuçlara göre umut verici neticeler alınmıştır. Özellikle askeri alanda kullanılması hedeflenen ışığa dayalı iletişim sistemlerinin sivil faaliyetler içinde büyük kulanım kolaylığı sağlayacağı belirtilmektedir.
Işığın su altı iletişimde daha çok önemsememesinin temel nedeni çevre dostu olmasıdır. Su altı iletişimde kullanılan sonar sistemler oluşturdukları elektroakustik kirlilikten dolayı çok sayıda deniz ve okyanus canlısı yaşam alanlarını terk etmekte, yavrulama sorunları yaşamakta hatta balina ve yunus intiharlarının da esas sebebi olarak akustik iletişim kirliliği gösterilmektedir.
Yazı Tahtası
Dalgıçların su altında iletişim kurmak için kullandığı bir diğer metot yazı tahtasıdır. Özellikle vücut dilinin ifade edemeyeceği durumlar için veya amatör dalışçı olup su altı el işaretleri sistemini bilmeyenler için son derece işlevsel bir iletişim aracıdır su altı yazı tahtası. Dalgıçların boyunlarına taktığı ve manyetik çalışma mantığına dayanan fosforlu renkli yazı tahtaları düşük ışıklı ortamlarda bile işe yaramaktadır. Ancak yazı tahtasının da ancak görme mesafesine etkili olabileceği uzun mesafeli ve gece dalışları için elverişli olmayacağı bilinen bir gerçektir. Bu metot sesin su altında havadakine göre dört kat daha hızlı yayıldığı ilkesi düşünüldüğünde kısa mesafeler için oldukça etkili olabilmektedir.
Sürtme veya Vurma Yoluyla Ses Çıkararak İletişim
Bu iletişim şekli çoğunlukla acil durumlar için veya diğer iletişim kanalları etkisiz kaldığında kullanılır. İlkel bir metot olsa da önceden belirlenen ses çıkarma sürelerini veya formlarını esas alan belirli ses çıkarma yöntemleri oldukça işe yarayabilir. Bu metot çoğunlukla sığ sularda zıpkınla avlanan dalgıçlar tarafından kullanılmaktadır. Dalgıç elindeki herhangi bir materyali bir kayaya vurarak ya da deniz yüzeyine sürterek mesaj ulaştırabilir.
Vücut Dili
Amatör veya profesyonel dalgıçların günümüzde kullandığı temel iletişim metodu el işaretlerinden oluşan vücut dilidir. Dalış kursları ve diğer eğitim kurumlarının müfredatlarında dalgıçlık eğitimine dair öğretilen en temel husus el işaretleriyle haberleşmedir.
El işaretlerinin dezavantajlı tarafı sadece gündüz kullanılabilmesi ve görüş mesafesi içinde etkili olmasıdır. Yine her türden işaretin ne anlama geldiğini tam olarak bilmek muhtemel kazaların önüne geçmek adına son derece önemlidir.
Alternatif Teknolojiler
Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Laboratuvarlarında yürütülen araştırmalarda su altı akustik iletişim metotlarını tek bir frekansta toplayan bir çalışma üzerinde çalışılmaktadır. Yapılan testler neticesinde başarılı sonuçlar elde edildi. Makine Mühendisliği Doktora öğrencisi Chengzhi Shi tarafından temsil edilen araştırma su altı iletişimini karmaşık ve zorlu bir iletişim olmaktan çıkarıp tıpkı karadaki gibi işlevsel ve rahat hale getirmeye çok yakın olduklarını ifade etti. Mevcut olarak kullanılan SONAR sistemlerinin frekanslarının çok düşük olması iletişimi sınırlandıran en temel problem. Chengzhi Shi geliştirdikleri sistemle bu frekans hızını 50 megabite çıkarmayı öngördüklerini ifade etti. Bu hız mevcut SONAR esaslı iletişim frekans hızından 50 bin kat daha hızlı olacağı anlamına geliyor. Berkeley Laboratuvarı araştırmacıları aynı anda sekiz akustik iletişim kanalını tek frekansta toplamayı başardılar. Berkeley araştırmacıları su altı dünyanın günümüze kadar keşfedilmemiş olmasının en önemli sebebinin iletişim sorunu olduğunu ve geliştirilecek bu teknolojiyle insansız araçlar ve robotik cihazların su altında daha aktif çalışabileceğini, petrol ve diğer maden arama faaliyetlerinin kolaylaşacağını bunun da maden sıkıntısı için can simidi olacağını belirtmekteler. Yine su altı haritalandırma faaliyetleri için sağlayacağı avantajlar da göz ardı edilemez. Berkeley Lab. Araştırmacıları, üzerinde çalıştıkları bu teknolojinin su altında geniş spektrumlu olarak kullanımının çok yakında olmasını umut ediyorlar.
Peki Diğer Canlılar Su Altında Nasıl İletişim Kurmaktalar ?
Su altında yaşayan canlıların her birinin kendine has iletişim metotları vardır. Su altında iletişimi daha etkili kılmak adına su altında yaşayan canlılardan ilham almak için su altı canlılarını inceleme çalışmaları devam etmektedir. Yapılan bu çalışmalarda yunus balıklarının ve balinaların muhteşem bir su altı iletişim kabiliyetine sahip olduğu tespit edilmiştir. Bilhassa dünyanın en cüsseli canlıları sayılan balinaların adeta suda saatler süren resitaller verdiği söylenebilir. Balinalar sahip oldukları “U” şekilli özel ses çıkarma hazneleri sayesinde nefes verme zorunluluğu olmaksızın ciğerlerindeki havayı sayısız kez sese dönüştürebilmekteler. Balinaların çıkardığı sesin frekansı o kadar şiddetlidir ki tüm okyanusa yayılabilir. Balinalar 22 saat süren şarkılar söylemektedirler. Balinaların insanlarınki kadar karmaşık ve ahenkli olmasa da özel bir ezgiye sahip şarkılar söyledikleri öteden beri bilinmektedir. Çığlıklar, iniltiler, ıslıklar ve ötüşmelerden oluşan bu şarkıların kendi içinde halen çözemediğimiz bir şifreleme sistemini teşkil etmektedir. Ancak bu şarkıların tam olarak hangi amaçla söylendiği hala aydınlatılamamış bir fenomendir. Deniz biyologları bunu çiftleşmek adına bir etkileme aracı, alan hakimiyeti vurgusu yapmak, muhtemel düşmanlarını uzak tutmak gibi amaçlarla açıklar. Balinalardan sadece fin balinası, mavi balina, Grönland balinası, kambur balinalar ve mink balinaları şarkı söyler. Dişsiz balinalar olarak bilinen bu balinaların dışında kalan dişli balinalar “ekolokasyon” ismi verilen bir iletişim sistemi kullanır. İnsan yapımı olan SONAR sistemlerinin açık denizlerde oluşturduğu kirlilik deniz memelilerinin iletişim sistemlerini ciddi oranda zedelemektedir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.